Bodrumda, günümüzde sadece temelleri görünebilen Mausoleum’un yeni müzecilik anlayışı ile ayağı kaldırılması için çok sayıda bilim insanının katılımıyla Uluslararası Mausoleum Çalıştayı başladı.
Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı tarafından düzenlenen çalıştay dün (5 Mayıs 2017) başladı ve bugün sona eriyor. Çalıştayda Mausoleum’un aslına uygun bir biçimde cam ve metal konstrüksiyonlarla güçlendirilmesi ve dünyanın yedi harikasından birisi olan Mausoleum’un kültür turizmine kazandırılması hedefleniyor.
Çalışma öncesinde, Güney Danimarka Üniversitesi (SDU) Halikarnas Kürsüsü Sorumlusu ve Mausoleum’un kazı çalışmaları sırasında Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Prof. Dr. Poul Pedersen Mausoleum’u gezerek bilgi aldı. Prof.Dr. Fahri Işık, Prof.Dr. Havva İşkan ve bir çok bilim insanı da çalıştaya katıldı.
Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı Başkanı Özay Kartal, Mausoleum’un yeniden ayağa kaldırılmasının tarihi ve turistik açıdan büyük önem taşıdığını belirterek “Kral Mausolos için, Bodrum’da, Milat’tan önce 353 yılında başlanarak yapılan anıtmezar, teknolojisi, işçiliği, malzemesi ve sanat eserleri ile eşsiz bir yapı olarak kalmış ve dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir. Anıtmezar 1304 yılındaki büyük Anadolu depremi ile kısmen yıkılmıştır. 16. yüzyıl başlarında anıt mezarın parçalarının bir kısmı Bodrum kalesi yapımında kullanılmış, 19. yüzyıl başlarında yapılan kazıda ortaya çıkan değerli parçalar ise İngiltere’ye götürülmüştür. Mausoleum’un orijinal yerinde birebir ölçekte, hafif metal ve cam malzeme ile yeniden ortaya konulmasını içeren proje, Danimarkalı Profesör Kristian Jeppesen ve Profesör Dr. Mimar Johannes Exner’in önermiş olduğu bir taslak projedir. Vakfımız göreve geldikten sonra tüm teknik çizimleri ve üç boyutlu görsellerini ortaya çıkardı. Gerek devlet yetkililerinden, gerekse Bodrumlu turizmcilerden ilgi gördü. Bu maksatla bu projeyi masaya yatırmak, sivil toplum örgütleri, bilim adamlarının eleştiri ve görüşlerini alarak, son halini verip, Mausoleum’u kültür ve turizm dünyasında hak ettiği yere tekrar kavuşturmak istiyoruz” dedi
Bu çalışmanın Anadolu Arkeolojisi‘ne ve yeni müzecilik anlayışlarına örnek olarak gösteribilecek bir çalışma olma olasılığı yüksek ve umarız ki doğru adımlarla çalışmalar istenilen sonucu verebilir.
