Hitit toplumu geleneklerine bağlı ve tutucu bir toplumdu. Sınırlarına kattıkları toprakların tanrılarına da inanan Hititlerin çok sayıda tanrısı vardı.Günümüze ulaşan Hitit belgelerinde tanrıların huzurunu sağlamak halkın temel göreviydi.Tanrılarını kızdırmamak için bayramları düzenli kutlayıp,kurban ve hediyelerini zamanında takdim ediyorlardı. Tanrıların bunlar karşılığında memnun olduğunu düşünen Hititler zor zamanlarda tanrılarından yardım istemeyi hak olarak görüyorlardı.Bu zor zamanlarda siyasi olarak anlaşamadıkları imparatorlukları veya sosyal hayatta çıkarlarına ters düşen durumlarda lanetlediler ve büyü yaptılar.
İki çeşit büyü vardı ak büyü ve kara büyü.Ak büyü tedavi edici kara büyü ise çökerten bir etkiye sahipti.Hititlerde kara büyü yapana ölüm cezası veriliyordu fakat ak büyü her alanda yapılabiliyordu,cezası yoktu.Büyücülük kamusal hizmet veren bir meslek konumundaydı.Korkulan fakat talep de edilen büyücülük hizmetlerinde kadınların erkeklerden daha etkili olmasının nedeni büyü konusundaki tanrıçaların sayısının fazlalığı ;Hanahanna, Ishara, Sawusga, Kamrusepa ve diğerleri.
İLK LANET İÇEREN METİN: ANİTTA METNİ
Hitit hükümdarı Anitta Hatti kralı Piyusti’yi yener Hattuşa’yı ele geçirir ve şu sözlerle lanetler: “Ama sonra açlıktan kırıldığında, onların tanrıçası Halmasuit bana (şehri) teslim etti ve ben onu bir gece baskınıyla aldım. Toprağına yaban otu ektim.Benden sonra kim kral olur ve Hattuşa’yı tekrar iskan ederse, gökyüzünün fırtına tanrısı onu çarpsın.” (Anitta Belgesi §11-12)
Anitta Metni ile hem Hitit ülkesinde hem de dünyada ilk defa bir şehir lanetlenmişti.
EVİN KANDAN ARINMASI İÇİN ÇAĞRI
Hititler dinsel anlamda kirlenmiş evin temizlenmesi için 2 gün süren bir ritüeli gerçekleştirir.Kötülükleri def etmek ve evin kandan arınması için yeraltı tanrılarına çağrıda bulunurlardı.
KARA BÜYÜNÜN TANIMI
“Büyü yapan insan hangi sözleri söylemişse, her neyi bir araya getirdiyse, ne beddua ettiyse, herhangi bir yerde ne yaptıysa, onları doğru yapmayı bilmezse, büyü yapan insan büyüyü bir kula gibi inşa ettiğinde onu bağlarım, onu bir araya getirdiğimde onun karşısındayım.Büyülü sözlerini bir kule gibi yıktığım gibi onu iple bağladığım gibi çözerim.”
Kralın ağzından çıkan bu cümlelerde kara büyünün Hititlerde ne kadar büyük bir etki alanına sahip olduğunu ve kanunlarla engellenmeye çalışıldığını anlayabiliriz.
Tabiki güçlü Hitit ülkesinde işler büyücülük ve lanetleme ile ilerlemiyordu fakat sosyal,siyasi ve askeri alanda ortaya çıkan zorluklarda işin içiden çıkamadıklarında bu yola başvurdukları bir gerçek.