Adım başı karşımıza çıkan tarihi yapılarımızı korumak bir yana, geleceğe aktarmak için yapılan restorasyonların ‘facia’ sınırına geldikleri yedi yapıyı sizler için derledik
1.Şile – Ocaklı Kalesi
Cenevizlilerden kalma 2000 yıllık bir kale; Ocaklı Kalesi. Denizden gelebilecek saldırılara karşı yapılmış ve günümüzde elbet ki restorasyon öncesinde Şile’nin en önemli simgelerinden biri olarak karşımıza çıkıyordu. 12 metre yüksekliğinde ve 4 katlı inşa edilmiş olan kale Osmanlı döneminde de gözetleme kalesi olarak kullanılması için onarımdan geçirilmiştir. Fakat bu ‘Sünger Bob’ a benzeyen haliyle tarihinden oldukça uzak bir görünüme bürünmüş durumdadır.
2. Aydın – Dandalaz Köprüsü
Osmanlı hükümdarı II. Murat tarafından Dandalaz Çayı’nın üzerine kervan ve ticaret yollarına ulaşmak amacıyla yapılan köprü 589 yıllık tarihiyle birlikte bölgede yapılan restorasyon sonucunda zarar görerek, yıkılma noktasına geldi. Dandalaz Köprüsü’ne müdahale görselde görüldüğü gibi olurken yeni bir kararla tamamen yıkılıp, yeniden inşa edilmesi yönünde oldu. Bu karara ilişkin Karayolları 2. Bölge Müdürü Abdülkadir Uraloğlu, ‘Mevcut yapıyı komple yıkacağız. Kullanabileceğimiz bütün taşları ayıracağız. Yeniden köprüyü, baştan yapılıyormuş gibi yapacağız’ şeklinde bir açıklama yaptı.
3.İstanbul – Tekfur Sarayı
Blakhernai Saray kompleksinin kalan tek sarayı olarak karşımıza çıkan Tekfur Sarayı 10. ya da 11. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bizans mimarlığına ait bu saray üç katlı şekilde inşa edilmiştir ve tüm önemine rağmen yapılan restorasyonla kemerler ve pencereler cam kaplanmış, bunun yanısıra ahşap pencereler kullanılmıştır.
4.İznik – Ayasofya Camii (Orhan Camii)
Tarihi M.Ö. 3. yüzyıla kadar dayanan yapıda, Hıristiyanlık adına yapılan Yedinci Konsil düzenlenmiştir. 1331 yılında Orhan Camii’ye çevrilen yapının sonradan müze olarak kullanıldığını ancak 2011 yılında tekrar camiye çevrildiğini biliyoruz. Öte yandan İznik Ayasofyası adıyla bildiğimiz ibadethanenin giriş kapısının üzerinde kelebeklerle bezeli cam kapı şeklinde olması hayli ilginç bir restorasyon anlayışı.
5.Hatay Arkeoloji Müzesi
Dünya’nın ikinci büyük mozaik sergisi olan Hatay Arkeoloji Müzesi’nin Roma Mozaikleri kapsamında yapılan restorasyonda mozaik tesseralarının büyük bir çoğunluğu yanlış taşınınca ortaya çıkan görüntü bu şekilde oldu. Figürlerin yüz hatlarının, hacimlerinin ve renk tonajlarının tamamen farklı kullanıldığı önceki haliyle arasında epey fark olan mozaikler karşımıza çıkıyor.
6.İstanbul – Atik Valide Külliyesi
Osmanlı mimarlığının baş mimarı olarak bildiğimiz eserleri günümüze kadar gelen Mimar Sinan’ın mimarlığını üstlendiği III. Murat’ın annesi; Nurbanu Valide Sultan adına yaptırılan bir yapı; Atik Valide Külliyesi. 400 yıllık tarihinin yanısıra Mimar Sinan’ın mimarlığını yaptığı son yapı olmasıyla da tarihi açıdan önemli olan bu külliyenin darüşşifasının restorasyonunda avluyu çevreleyen kemerlerin ve pencerelerin yerini yapıyı tarihiyle alakasız bir görünüme sokan camları görüyoruz. Ayrıca avluya masalar ve sandalyeler konularak adeta bir kafeterya görünümü almış durumdadır.
7.Bursa – Sinan Paşa Külliyesi
Osmanlı sadrazamı Sinan Paşa tarafından 1580 yılında inşa ettirilen bu külliyenin restorasyonu yapıldığı sırada yük taşıyan kamyonların geçmesi için tarihi külliyenin duvarı yıkılıyor ve duvara demirlerle yama yapılıyor. Yükleyici firma her ne kadar bu işlem için bakanlıktan izin aldığını söyle de, bakanlık bu durumu reddediyor ve soruşturma başlatıyor.