Bahtsız Marsyas’ın çilesi, dalgın dalgın yürürken ayağının lanetli bir flüte çarpmasıyla başladı.
Athena’nın yaptığı ve ilk olarak yine kendisinin çaldığı, bu sırada yüzünün aldığı ifade sebebiyle Aphrodite ve Hera tarafından gülünç duruma düşmesinden dolayı flütü attı ve bir daha o flütü çalacak olan kişinin ağır cezalara maruz bırakılması için lanet etti. Hiçbir şeyden haberi olmayan bahtsız Frigyalı (Dinarlı/Kelainai) Marsyas bu flütü eline almasının bedelini canı ile ödedi. Duyanların ruhunu okşayan güzel, ritmik sesler çıkararak bu flütü çalan Marsyas insanlar tarafından büyük övgüler aldı, Apollon’un lyrine kafa tutacak kadar iyi çalıyordu. Bir ölümlünün bir tanrıya kafa tutmasıydı bu, Apollon için hakaretten aşağı kalır yanı yoktu. Apollon öfkelendiği bu olayın üzerine Marsyas’ı kendisiyle yarışmaya davet etti. Marsyas başına geleceklerden bi’haber Apollon ile yarışmayı kabul etti. Kazananın kaybedene istediği cezayı verebileceği bir yarışma olacaktı. Hakem olarak Müzler (Mουσαι) görevlendirildi. Ve yarış başladı. Kazananı belirlemek o kadar kolay olmayacaktı. Apollon ve Marsyas en güzel melodilerini sergilediler. Ölümlü olmasına rağmen Marsyas, Tanrı Apollon kadar iyi çalıyordu. Nihayet sonuçlar açıklandı, bu Apollon’un hoşuna gitmeyecek ve O’nu daha da öfkelendirecek bir sonuçtu ama bir Tanrı’nın yenilmesine de karar verilemezdi, bu yüzden yarışmanın berabere bittiği açıklandı. Bunu kendine yakıştırmayan Apollon kurnazca bir teklifte bulundu, bu teklif Marsyas’ın kazanmasını imkansız kılacaktı. Her ikisi de müzik aletlerini ters çevirip çalacak ve şarkı söyleyecek, flüt çalan biri için bu çok zordu hatta imkansızdı… Ve Marsyas böylece yarışmayı kaybetmiş oldu. Apollon ise lyrini ters çevirip çaldı ve şarkılar söyledi.
Yarış bitti sıra cezalandırmaya gelmişti: “Daha sonra Apollon takındığı sevimlilik maskesini çıkardı ve bir sanatçıdan asla beklenmeyecek kadar ağır bir ceza verdi Marsyas’a.(1)” Marsyas’ın diri diri derisinin yüzülmesine karar verdi. Ve böylece sanat camiasının ilk kaybı oldu Marsyas.
Burada olduğu gibi Marsyas betimlerinin karşısına geçip o acıyı hissetmemek elde değil. Sizi alıp Apameia’da ki o yarışa götürür.