Azra Erhat’ın Değerlendirmesi ile Homeros ve Hesiodos

Bu yazıda kaynak olarak ” İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’nden Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’nun çevirisini yapmış oldukları Hesiodos’un Theogonia & İşler ve Günler ” isimli eseri kullanılmıştır. 

Öncelikle konu ile ilgili Azra Erhat’ın bir dergide yayımlanmış olan ” Theogonia ” çevirisinden bir parçaya yazmış olduğu giriş ile başlamak istiyorum.

” Hesiodos, Homeros’tan sonra Yunan İlkçağ’ının en büyük ozanıdır. Tanrı soylarını sayan, tanrılar arasında yetki ve şeref alanlarını saptayan, tanrıların kişiliklerini belirten, bu iki ozandır ” der yurttaşımız Halikarnassoslu Herodotos, Bunu söylerken de, her iki ozanın 400 yıl kadar önce yaşamış olduklarını ekler. Oysa birçok konuda olduğu gibi, burada da yanılmış olsa gerek tarihçimiz. Çünkü Homeros ile Hesiodos arasında yalnız çağdaşlıkta değil, yaratıcılıkta da önemli bir ayrım vardır. Besbelli ki, Hesiodos bir iki yüzyıl arayla izlemektedir Homeros’u, ama onu izlediği de su götürmez bir gerçek: ” Hesiodos, Homeros’un silik bir kopyası, esini doğadan gürül gürül fışkıran büyük şairin yaya yürüyen bir çömezidir. ”

Azra Erhat’ın Değerlendirmesi İle Devam Edelim:

Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte Hesiodos’un Theogonia ile İşler ve Günler eserinin çevirisini yaparken Hesiodos’u sürekli Homeros ile karşılaştırmaktan kendilerini alamadıklarını belirtiyor. Ve hatta şu şekilde devam ediyor:

” Çıkardığımız sonuç, yalnız Homeros’un ozan olarak Hesiodos’tan üstünlüğünü saptamakla kalmıyor, Homeros’un yurdu İonya’nın Hesiodos’un yurdu Boiotia’ya, özetle Anadolu’nun Yunanistan’a kıyasla uygarlık, düşün ve sanat alanlarındaki ileriliğine de kanıt oluyordu. ”

Bu cümle ile Yunan’ın Anadolu’ya karşı üstün olmadığını bir kez daha görüyoruz okuyucular olarak.. Ve zaten bunu bilmeliyiz de..

Fotoğraf: filmdoktoru.com adresinden alıntıdır.

Erhat, Hesiodos’un yapıtının adeta yontulmamış bir öykünme olup; bir taşra yazınına örnek olduğunu, buna karşın Homeros’tan aldığı biçimleri başka içeriklerle doldurmuş olduğundan bahsediyor. Ve devam ediyor: Hesiodos destan dili ve ölçüleri ile destandan ayrı bir tür yaratmış ve öğretici denilebilecek yeni bir türe yer açmıştı. Herodotos, Homeros ile Hesiodos’un Yunan din ve tanrı düzenini sıfırdan yarattığını söylerken yanılmamıştır… Ne olursa olsun, iki ozan Batı yazınının kaynağında iki ulu ad olarak yer almaktadır..

Hesiodos ile Homeros birbirine hiç benzemez bir bakıma: Homeros bize adını bile vermemiştir. Hesiodos ise yapıtlarında kendinden bahseder.. Ve hatta İşler ve Günler adlı eseri kendi yaşantısından doğan bir sorunu çözmek için yazılmıştır.

Komedya yazarı Aristophanes’in M.Ö. 421’e tarihlenen Barış oyununda iki şair arasında geçen agon ‘dan yani ödüllü bir yarışma biçiminde olan atışmadan dizeler yer alır… İşin tuhafı yarışmayı Homeros değil, Hesiodos kazanmıştır.Halk Homeros’tan yana olsa da Kral Hesiodos’u seçmiştir. Sebebi ise: Homeros’un atışmaya konu aldığı dizelerin savaş sahnelerini konu alıyor olması, oysa Hesiodos tarım işlerinden bahsederek barışçı bir görüşü savunuyordu. Aynı dönemde kesin olarak yaşamamış oldukları saptanan bu iki ozanı böyle bir yarışmada karşılaştırmanın nedeni ne olabilir? Bölgesel bir rekabet eğilimi mi, Helenistan’ın üstün olduğu her yönüyle, en başta Homeros gibi bir ozanı yetiştirmiş olmakla öne çıkan İonya’nın kültürüne karşı bir meydan okuma mı?

Biz yazımızı burada noktalıyoruz. Eğer ki devamını ve bahsi geçen eserleri okumak isterseniz :

İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’nden

Hesiodos – Theogonia & İşler ve Günler

Homeros –  İlyada

Homeros – Odysseia

Herodotos – Tarih

Total
163
Shares
Bir cevap yazın

Benzer İçerikler