Antik dünyanın insanları dünyayı sadece görebildikleri kadar ve hikayelerdeki anlatımlar kadar bilebiliyordu. Bazı haritacılar gerçekçi ve kullanışlı haritalar üretirken, bazıları ise bilmedikleri boşlukları tamamen hayal güçleri ile doldurmaya çalıştılar.
Antik Romalı haritacıların yapmış oldukları haritalardan günümüze ulaşan kopyalar arasında etkileyici bir derecede gerçekliğe yakın ancak hatalı olanlar da, fantastik bir biçimde farklı dünyaları anlatıyormuş gibi görünen haritalar da bulunuyor.
Kısıtlı Teknoloji
Romalı haritacılar bu haritaları herhangi bir teknoloji kullanmadan yaptılar ve hata yapmaları kaçınılmazdı. Roma, yeni bir bölgeyle temasa geçtiğinde ya da fethedince haritacıların kuş bakışı veya teknolojik olarak gelişmiş ölçme ekipmanına sahip olma gibi bir avantaj olmazdı. Yine de Romalılar etkileyici yol ağları ve su kemerleri sistemi kurmayı başardı. Coğrafya ve topografyanın yanı sıra haritalama becerilerini de etkileyici bir şekilde geliştirmiş olmalılardır.
Roma Haritaları Büyük Ölçüde Daha Gerçekçi
Araştırmacılar Yunan ve Roma haritalarını karşılaştırdıklarında Roma dönemi haritaların büyük ölçüde gerçeğe daha yakın olduğunu fark ettiler. Ayrıca Romalılar harita kullanımının sadece siyasi ve askeri açıdan önemli olduğunu düşünüyor, matematiksel ve coğrafi açıdan değerlerini göz ardı ediyordu.
Porticus Vipsania: Dünyanın Genel Haritası
Roman generali, devlet adamı ve mimar Agrippa (MÖ 63– MÖ 12), “Orbis Terrarum”u yani dünyanın haritasını yapabilmek için imparatorluğun bilinen coğrafyasını ve ötesini araştırdı. Agrippa Haritası olarak da bilinen Porticus Vipsania adlı bir anıt üzerine yerleştirildi ve Via Lata’da Roma’da halka arz edildi.
Mermere işlenmiş Agrippa’nın haritası, bilinen dünyanın tümüne dair araştırmasını tasvir ediyordu. Plinius’a göre harita, Agrippa’nın talimatlarına ve açıklamasına dayansa da, inşaatına kız kardeşinin ölümünden sonra başlandı ve projeye sponsor olan İmparator Augustus tarafından bitirildi.
Bir dünya haritası oluştuluması için daha önce bilinen tek girişim, Julius Caesar’ın projelendirdiği bir çalışmaydı. Julius Sezar, 4 bölgeyi haritalandırmak için 4 Yunan harita yapımcısı çalıştırdı. Ancak, harita asla tamamlanmadı ve Porticus Vipsania gibi kayboldu.
Strabon’un Coğrafyası
Strabon (MÖ 64 – MS 24) Roma’da okuyup çalışan bir Yunan coğrafyacısıydı. İmparator Tiberius’un hükümdarlığının ilk yarısında, haritalar içeren ve bilinen dünyanın geçmişi bulunan Coğrafya adlı eserini tamamladı. Strabon’un Avrupa haritası etkileyici şekilde doğrudur.
Pomponius Mela
İlk Romalı coğrafyacı olarak kabul edilen Pomponius Mela, doğruluğu ve detayları ile Strabon’un haritası ile rekabet eden bir Avrupa haritası oluşturmuştur.
Haritasını M.S. 43 yılında oluşturdu ve Dünya’yı 5 bölgeye ayırdı. Bu bölgelerden sadece ikisinin yaşanabilir olduğunu belirtti, güney ve kuzey ılıman bölgelerdi. Aradaki geçiş alanı geçilemeyecek kadar sıcak olduğu için aradaki alan geçilmez olarak nitelendirilir.
Dura-Europos Yol Haritası
Dura-Europos Yol Haritası, MS 230 – 235 yıllarına ait, bir Roma askerinin kalkanının deri örtüsüne çekilmiş haritanın bir parçasıdır. Orjinalinde kalan ve Kırım’a giden askeri birimin rotasını gösteren en eski Avrupa haritası. Adların yerleri Latince’dir, ancak kullanılan yazı Yunanca’dır ve harita İmparator Alexander Severus’a ithaf edilmiştir
Tabula Peutingeriana
13. yüzyılda bir keşişin 12 parşömen yaprağına çizdiği eski bir Roma haritasının kopyasıdır. Roma İmparatorluğu’nun yol ağının MS 4. yüzyıldaki halini gösteren harita, Roma, İstanbul ve Antiochia’yı da vurguluyor.