Kült kelimesi, tapma, tapınım, din ve din merasimi anlamına gelir. Kültürün oluşumu ne kadar geç olursa değişimide o kadar yavaş ilerler. Türkler doğadaki bazı unsurları kendilerine kutsal affetmişlerdir. Bu kültler Atalar Kültü, Ağaç Kültü, Dağ ve Tepe Kültü, Taş ve Kaya Kültü, Su Kültü ve Ateş Kültüdür.
Atalar Kültü
Kuzey ve Orta Asya da rastlanan bu kült Hunlar zamanına kadar dayanır. Yılın belli zamanında tören düzenlenir ve atalara saygı gösterilir. Bu zamana ataerkil aile yapısıyla sürdürülmektedir. En önemli ayrıntılarından biriside ölüler eşyalarıyla birlikte defnedilirler. Bu zamanda büyüklere saygı duymak Atalar Kültünün devamı olarakta düşünebiliriz.
Ağaç Kültü
Ağaca ruhuna ve karşı saygı duyulan bir külttür. Türklere göre ilk insan dokuz budaklı bir dalın altında yaratıldığına inanılmıştır. Ağaç ne kadar yüksek olursa o kadar ulu ve cennete kadar uzandığı düşünülmüştür. Diğer adıyla Hayat Ağacı dünyanın 3 katıyla irtibat kurduğu düşünülür yer altı, yer ve gök. Ağacın her bir yaprağında insanın kaderinin yazılı olduğu ve düşen yapraklardaki kaderi yazılı olan insanların öldüğünü düşünürler. Şuanda bu kült ağaca bez bağlamakla devam etmektedir.
Dağ ve Tepe Kültü
Türklerde yüksekliği nedeniyle Gök Tanrıya yakın olmanın diğer yolu da dağlar idi. Dağları kutsal mekanlar olarak görmüşlerdir. Türk mitolojisinde dağlar dağın etrafında oturan insanların koruyucusu olarak görülür.
Taş ve Kaya Kültü
Tabiattan bir parçası olan Taş ve Kaya insanların dikkatini çekmiştir. Taş ve kaya kültünde taşın şekli ve büyüklüğü önemlidir. Taşın şekli neye benziyorsa o isimle anılırdı. Taşın büyüklüğü ise o taşın yüksek mertebelere ulaştığını düşünmüşlerdir. Şuanda da bazı dini kişiliklerin bastığı ve dokunduğu taşlar aynı şekilde ziyaret edilir.
Su Kültü
Tohumların taşıyıcısı olan su çoğu mitte vardır. Herşeye faydası olduğu düşünülür. Türkler suyu, kültür ve bereket kaynağı olarak kabul etmişlerdir. Yağmur şeklinde gökten indiği için kutsal saymışlardır.
Ateş Kültü
Ateş ısı ve aydınlık verdiği için yer yüzünde tanrının temsilcisi olarak görülmektedir. Şuanda da Türkler nevruz kutlamalarıyla bu geleneği sürdürmektedirler
Kaynak: Anadolu Üniversitesi Yayınları / Mitoloji ve Din
Araştırdığım bir konuydu tesekkurler