Kastabala – Hierapolis, Artemis Perasia’nın Kutsal Kenti – Turgut Hacı Zeyrek

Kültür Bilincini Geliştirme Vaktı tarafından düzenli olarak gerçekleştirilen Pazartesi Konferansları’nda 13 Şubat Pazartesi akşamı KTÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Turgut Hacı Zeyrek 2009’dan itibaren çalışma yaptığı Artemis Perasia’nın Kutsal Kenti’ni anlattı.

Turgut Hacı Zeyrek antik kent için şunları vurguladı :Bir yaranın kabuğunu kaldırdığımızda onu tedavi etmeliyiz, eğer tedavi edemezsek kansere kadar gider. Kastabala içinde bu geçerlidir. Kazı yapmak kolaydır ama toprağı kaldırdığımız anda kaybedeceğimiz yapı duvarları olacaktır. Bundan dolayı Kastabala için önceliğimiz kazı ve onarımdan çok, koruma mücadelesidir! ”
Osmaniye il sınırlarımızın içinde bulunan Kastabala-Hierapolis Antik Kenti, Ceyhan Irmağı’nın kenarında yer almasının yanı sıra 1500 kişilik tiyatro, hamam, kutsal kanallar, nekropol alanları, zeytin işlikleri, kiliseler, kale ve konut alanlarınıda barındırır. Kastabala, M.Ö. 1.yy’da yerel bir kral olan Tarkondimos’un başkentidir.

Kastabala’nın önemli unsurlarından biri de ”Sütunlu Cadde”dir. Caddenin sağ ve sol cenahları özel mülkiyet içerisinde olduğu için kazı çalışmaları yapılamıyor ayrıca isminden de anlaşılacağı gibi ”Sütunlu Cadde” çok sayıda sütun barındırması gerekirken günümüze çok az sütun ulaşmıştır. Bunun sebebi ise yakın dönemde yaşanan insan tahribatıdır. Halk ”Sütunların düşme esnasında ki sesi duyabilmek için sütunları devirmiştir.”

Edmund Jackson Davis (1827-1883) antik kentten söz eden ilk araştırmacıdır. 1875 yılında bölgeye geldiğinde antik ismi bilmediği için buradan ”Bodrum” adıyla söz etmiştir.
1888-1890’da kente gelen J.Th.Bent bulduğu yazıta dayanarak burasının ”Kastabala” olduğu fikrini ortaya atmıştır. 1890’a kadar geçen süreçte ise antik kentten ”Bodrum” adıyla söz edilmiştir.
Prof.Dr. Halet Çambel, Bodrum isminin kökenini yerel dilde sütun tanburları için kullanılan kavram ile bağlantılı değerlendirmektedir.

Kastabala adının okunduğu en eski yazılı belge Aramice yazılı bir sınır taşıdır. 1961 yılında Bahadırlı Köyü yakınlarında tespit edilmiştir. M.Ö. 5-4.yüzyıla tarihlenen yazıtta okunan Pirvaşua ismi ile Anadolu’nun ana tanrıçası Kubaba’nın kastedildiği kabul edinmek istenmektedir.Metindeki Kastabalay ismi ile bir kent mi, bir arazi mi tanımlanmıştır sorusuna henüz yanıt bulunamamıştır.

Sistemli ilk bilimsel kazı ve araştırma çalışması bakanlar kurulu kararlı izinle Prof. Dr. Turgut Haci Zeyrek tarafından (2008),2009 yılında başlatılmıştır. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Gaziantep Üniversitesi (2009-2012) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (2013-Halen Devam Etmektedir) adına sürdürülmektedir.
KTÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Turgut Hacı Zeyrek: ”Kenti tehdit eden unsurlar arasında, çimento fabrikasının yer seçimi, derin sürüme dayalı tarımsal faaliyetler, kaçak kazılar ve doğal kaynaklı tahribatları sayabiliriz.” dedi.
Son olarak da ”Bizler buralarda geçiciyiz, biz gittiğimizde de kent kalıntıları kalacaktır,tarihimize sahip çıkalım,vazgeçenlerden olmayalım!” diyerek bizlere çalışma azmi aşılayan Kastabala Kazı Başkanı Turgut Hacı Zeyrek Hoca’mıza teşekkür ediyor, iyi çalışmalar diliyoruz.

 

Total
1
Shares
1 yorum
Bir cevap yazın

Benzer İçerikler