Yaz yeni bitti, arkeolojik kazılar artık sezon sonu gerçekleştirdi. Nuray Karadeniz’in gerçekleştirdiği proje ile antik kentlerde gerçekleştirilen kazılar ve pek çok bilim insanı Habertürk ekranlarına konuk oluyor. Nuray Karadeniz, yaz boyunca arkeolojik kazıları tek tek gezdi ve kazı ekiplerine konuk oldu. Bu süreç içerisinde Medeniyetin Adımları ve Geçmişin İzinde isimleri ile 2 program hazırladı.
Medeniyetin Adımları programının ilk bölümü 27 Ağustos günü Habertürk ekranlarına geldi. Programın ikinci bölümü ise 3 Eylül Pazar günü, saat 17:30’da Habertürk ekranlarında olacak. 10 Eylül Pazar gününden itibarense toplamda 6 bölüm sürecek olan Geçmişin İzinde programı başlayacak.
Program ile ilgili Nuray Karadeniz ile gerçekleştirdiğimiz görüşmemiz;
Çalışmanız toplamda ne kadar zamanınızı aldı?
Çekimlerin yapılması ve kurgu aşamasını da göz önüne alırsak 2 ay diyebilirim.
Hangi şehirlerde çekimler yaptınız?
Antalya, izmir, Bursa,Konya, Çorum, Ankara bölgelerinde çalıştık.
Hangi kurumlarla bir arada çalıştınız?
Öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığı. Bunun yanı sıra elbetteki valilikler, turizm müdürlükleri ve müzeler çekimler boyunca iletişimde olduğum kurumlardı.
Bu programı hazırlamakta ki amacınız neydi?
Medeniyetin Adımları insanlık tarihine bir anlamda ışık tutmaktı. Bilim insanlarının hayatını adadığı bir konuyu, farklı kitlelere aktarmak istedim. Geçmişin izinde ise arkeoloji belgesellerine farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak, taş ve toprak olarak algılanan kazı alanlarını arkeologların yaşamıyla bütünleştirmek amacıyla doğdu. Bilimin önemini ve zor olan yönünü izleyiciye aktarmak istedim.Ve tabii üzerinde yaşadığımız topraklarda doğan medeniyetlerin tarihini anlama isteğini de unutmamak lazım. Geçmiş medeniyetlerin bıraktığı izleri ve bunun beraberinde devam eden farklı hayatları göstermek, anlatmaktı amacım.
Belgesel toplamda kaç bölüm olacak?
2 bölüm Medeniyetin adımları ve 6 bölüm Geçmişin izinde olmak üzere toplam 8 bölümlük bir çalışmadan bahsediyoruz.
Kimlerle söyleşi yaptınız?
Söyleşi yaptığım isimler , belgeselde yer alan bilim insanları hepsine teşekkürlerimi sunduğum, uzun bir liste:
Medeniyetin Adımları
Prof.Dr. Berna Alpagut (Ankara Üniversitesi), Prof, Dr. Nevzat Çevik (Akdeniz Üniversitesi), Prof. Dr. Burhan Varkıvanç (Akdeniz Üniversitesi), Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu (Başkent Üniversitesi), Prof. Dr. Andreas Schachner (Alman Arkeoloji Enstitüsü), Prof. Dr. Harun Taşkıran (Ankara Üniversitesi), Doç. Dr. Mehmet Somel (Orta Dogu Teknik Üniversitesi), Doç. Dr.Mehmet Görgülü (Cerrah Paşa Tip Fakültesi), Doç. Dr. Necmi Karul (İstanbul Üniversitesi), Yrd.Doç. Dr. Metin Alparslan (İstanbul Üniversitesi), Arş. Görevlisi Duygu Çelik (Başkent Üniversitesi), Ars. Görevlisi Ali Güney (Yozgat üniversitesi), Yusuf Yavaş (Arkeolog)
Geçmişin İzinde
Prof. Dr. Andreas Schachner (Hattuşa Kazısı), Prof. Dr. Nevzat Çevik (Myra & Andriake Kazıları), Prof. Dr. Burhan Varkıvanç (Xanthos Kazıları) Doç. Dr. Necmi Karul (Aktopraklık Kazıları), Prof. Dr. Harun Taşkıran (Karain Mağarası Kazıları), Prof. Dr. Berna Alpagut (Paşalar Kazıları)
Çalışmalar sırasında en çok zorlandığınız durum neydi?
Çekimlerim sırasında en çok zorlandığım durum, kazı evlerinin şartlarına uyum sağlamaktı. Alıştığım yaşamın dışında, bir düzen ve koşullar içerisinde bulunmam gerekti. Bu koşullar, bir kez daha bu bilime saygı duymamı ve takdir etmemi sağladı. Türkiye şartlarını düşünürsek, diğer sektörler açısından. kazı alanında çalışan bilim insanları ve adaylarının çok daha sistemli ve iyi şartlarda olması gerektiğini düşünüyorum.
Çekimlerden önce arkeolojiye bakışınızla çekimlerden sonraki düşünceleriniz değişti mi?
Kuşkusuz çok sey değiştirdi. Arkeolojiyi daha önce sadece kelimelerden ibaret bir bilim gibi görüyor, kazı alanlarında yıllarca sürdürülen çalışmaları anlayamıyordum. Sabır kelimesi, arkeolojinin içine girince anlamını değiştirdi benim için. Ya da taşın ve toprağın dili… Aslında ne çok şey anlatıyormuş geçmişe dair… Hayata olasılıklar çerçevesinde bakmak gibi bir kavrayış edindim arkeoloji sayesinde Tarihin önemini bir kez daha anladım.
Çekim yaptığınız kentlerde bilim ekiplerinin size yaklaşımı nasıldı?
Arkeolojik alanlarda çalışmanın en keyifli yanı, bilim insanlarıyla çalışmak. Onların dünyasına girip, onların yaşamına ve şartlarına ortak olmaktı. Belki iddialı olacak ama mesleğim gereği bir çok sektörden insanla yan yana bulundum. Ve bugüne kadar karşılaştığım en zor koşullar arkeologların koşullarıydı. Buna karşın en özverili çalışmaları da onlar sürdürüyor. Mutluyum, beni ve ekibimi tüm samimiyetleriyle karşılayıp kabul ettikleri için ve şanslıyım hayatını bu bilime adamış insanlarla birlikte tarihe hizmet ettiğim için.
Medeniyetin Adımları ve Geçmişin İzinde programları pazar günleri saat 17:30’da Habertürk ekranlarında olacak.
